Mide ve Kolon Cerrahisi

WOC > Tıbbi Birimlerimiz > Genel Cerrahi > Mide ve Kolon Cerrahisi

Mide ve Kolon Kanseri Cerrahisi

Mide Kanserine Genel Bakış

Otuz yıl öncesine kadar mide kanseri, en sık rastlanılan kanserlerden biriydi. Son zamanlarda sıklığı azalsa da halen en sık rastlanan 4. kanserdir. Dünyada her yıl yaklaşık bir milyon kişiye mide kanseri tanısı konmaktadır.

Mide kanseri risk faktörleri

Yaş ve cinsiyet

Mide kanseri genç yaşlarda görülmekle birlikte görülme sıklığı yaşla birlikte artar. 50-70 yaş aralığında daha sık görülmekte olup ve erkeklerde kadınlardan iki kat daha sıktır.

Genetik faktörler

Yakın aile bireylerinde mide kanseri öyküsü olan kişilerde risk, ailesinde mide kanseri olmayan kişilere göre daha fazladır. Yine kalın bağırsağı tutan bazı hastalıklarda mide kanseri görülme olasılığı daha yüksektir.

Yaşanan Bölge

Mide kanserinin görülme sıklığı dünya üzerinde bölgeden bölgeye değişiklik gösterir. Yüksek riskli ve düşük riskli toplumlar arasında 10 kat fark vardır. Günümüzde mide kanserinin en sık Japonya ve Kore’de olduğu gösterilmiştir.

Helikobakter pylori enfeksiyonu

Gastrit oluşumunda sorumlu bir bakteri olarak görülen HP’nin mide kanserli hastalarda daha fazla rastlandığı bilinmektedir. Ancak, buradan midesinde HP saptanan her insanda mide kanseri oluşacağı sonucu çıkarılmamalıdır. Çünkü HP’nin sık olduğu bazı toplumlarda mide kanseri oranı düşüktür. Bu nedenle HP’nin yanı sıra diğer risk faktörleri de son derece önemlidir.

Diyet

Dünya Sağlık Örgütü gelişmiş ülkelerdeki kanserlerin % 30’unun beslenme ile ilişkili olduğunu bildirmektedir. Japonya gibi insanların tuzlanmış ve tütsülenmiş gıdaları yoğun olarak tükettikleri coğrafyalarda mide kanserine daha sık rastlanmaktadır. Ülkemizde yaygın olarak tüketilen mangalda pişirilmiş etin de bir risk faktörü olabileceği düşünülmektedir.Benzer şekilde fazla miktarda işlenmiş et veya yağda kızartılmış, soslu ve baharatlı yiyecek tüketmek ya da aflatoksin ile kontamine olmuş yiyecek tüketmek (bayat ekmekteki küfler gibi) riski artırmaktadır.

Tuz alımı

Fazla tuz alımı mide kanseri riskini artırır. Buzdolabı kullanımın artması ile mide kanserinin daha az görülmesi, yiyecekleri tuzlamaya olan ihtiyacın azalması ile ilişkilidir.

Taze meyve, sebze, vitamin C

Tuzlanmış, tütsülenmiş yiyeceklerin fazla tüketilmesi mide kanserine yakalanma olasılığını artırıcı etkiye sahiptir. Bunun aksine çiğ sebze ve meyvelerin bolca tüketilmesi, mide kanserinden korunmada olumlu etki yapabilmektedir. Taze sebze tüketiminin mide kanserine karşı koruyucu olduğu ileri sürülmüş ancak kanıtlanamamıştır.

Geçmişte Mide Ameliyatı Olanlar

Geçmişte mide ameliyatı olanlarda, özellikle de mide ülseri için midesinin bir kısmı çıkarılanlar, mide kanseri gelişme riski yıllar içinde artar. Bu nedenle yakınmasız olsalar dahi mide ameliyatı geçiren hastalara belli aralıklarla kontrol amaçlı gastroskopi yapılması gereklidir.

Mide Ülseri Veya Gastrit Kanser

Mide ülseri kanserleşmez. Ancak mide ülserleri tanı aşamasında kanser ile karışabilir. Bu durum tedavide gecikmeye yol açmaktadır. B12 vitamininin emilememesi sonucu oluşan kansızlık türüne pernisiyöz anemi denilir. Mide kanseri gelişme riski hem pernisiyöz anemili hem de atrofik gastritli hastalarda daha yüksektir.

Yaşam Şekli Ve Diğer Faktörler

Şişmanlık ve sigara kullanımı birçok kanserde olduğu gibi mide kanseri için de risk faktörüdür. Bazı iş kollarında çalışanlar daha fazla risk altındadır (odun dumanına ya da asbest dumanına maruz kalanlar, metal işçileri, madenciler ve plastik işçileri gibi). Daha önceden gerçekleştirilmiş ışın tedavisi (radyoterapi) ve Ebstein–Barr virüs enfeksiyonunun da mide kanseri gelişimine etkisi olduğu bildirilmiştir. Yine kan grubu A olan insanlarda  mide kanseri daha sık görülür.

Mide Kanseri Cerrahisi

Mide kanserinde cerrahi tedavinin ana prensibi kanserle tutulu tüm dokuların, kanserin kaynaklandığı organın bölgesel lenf bezleriyle birlikte çıkarılmasıdır. Bunun için midenin bir kısmı veya tamamı kanserin yayılma olasılığı olan tüm lenf bezleri ile birlikte çıkarılır. 

Mide Cerrahisi Kapalı Yöntemle (Laparoskopik) yapılabilir mi?

Evet, mide kanseri ameliyatları deneyimli merkezlerde kapalı olarak (laparoskopik veya robotik) yapılabilir. Biz ekip olarak hastaya sağladığı avantajları nedeniyle, mümkün olan her durumda kapalı ameliyatları tercih ediyoruz.

Midesiz yaşanır mı ?

Evet. Mide kanserinde kanserin midedeki yerine göre midenin tamamı veya büyük bir bölümü çıkarılabilir. Her iki durumda da hasta çok da sıkı olmayan bazı beslenme kurallarına uyarak normal yaşantısını sürdürebilir.

Mide Kanserinin Tedavisinde Kemoterapi

Mide kanseri akciğer, karaciğer gibi uzak organlara da sıçramış ise (evre 4) bu hastaların ana tedavisi kemoterapi olur. Bu evrede endoskopik yöntemlerle tedavi edilemeyen ciddi kanama veya tıkanıklık gelişirse ameliyat gerekebilir. Başlangıçta evre 4 olup kemoterapiden ciddi fayda gören hastaların bir kısmı multidisipliner toplantılarda konuşulmak koşuluyla ameliyat edilebilir.

Mide Kanserinden Kurtulmak Mümkün Mü ?

Bu soru hekimler için kanserli bir hastada yanıtlanması en zor sorulardan biridir. Bunun nedeni sorunun yanıtının bilinememesidir. Çünkü hastanın kanserden kurtulmasının hastalığın evresi, hastanın bağışıklık durumu ve yapılan tedavilerin onkolojik kalitesi gibi birçok faktöre bağlı olmasıdır.

Mide Kanserinde Hastalığın Seyri

Mide kanseri nedeniyle ameliyat edilen hastaların bir kısmı çok uzun yıllar sorunsuz olarak yaşayabilir. Hastaların bir bölümünde ise hastalık ameliyatı takip eden ilk beş yıl içinde metastaz görülebilir. Hastanın yaşı, eşlik eden hastalık varlığı, genetik faktörler, vb etkenlerin varlığı; kanserin evresi, cinsi, midede yerleştiği bölge; yapılan tedavilerin kalitesi bunda etkilidir.

Kolon (Kalın Bağırsak Kanseri)

Geçtiğimiz on yıl içinde kalın bağırsak kanserlerinin tanı ve tedavisinde birçok ilerleme sağlanmıştır. Buna rağmen kalın bağırsak kanserleri halen tüm dünyada en önemli sağlık problemlerinden biri olup her yıl milyonlarca insanın hayatını tehdit etmeye devam etmektedir.

Kalın Bağırsak Kanserinde Risk Faktörleri

Yaşam Şekli

Kalın bağırsak kanserleri sigara ve alkol kullananlarda, az lifli gıda (sebze, meyve) alanlarda, diyabet, obezite sorunu olanlarda ve hareketsiz bir yaşam tarzına sahip kişilerde daha sıktır.

Yaş

Çok genç yaşlarda da görülmekle birlikte hastalığın sıklığı yaşla birlikte artar.

Polip varlığı

Polipler, en önemli risk faktörüdür. Çoğu kanser polip zemininde başlar.

Ailede kalın bağırsak kanseri öyküsü

Anne, baba veya kardeşlerde kalın bağırsak kanseri olan kişilerde kanser gelişme riski artar. Özellikle kanserli kişiler 50 yaşın altında ise risk daha da artmıştır. Benzer şekilde FAP, HNPCC gibi bir takım hastalıklarda kalın bağırsak kanserine genetik eğilim vardır.

Tanı Yöntemleri

Kalın bağırsak kanseri tanısı için muayenenin yanı sıra kolonoskopi ve biyopsi yeterlidir. Ancak tedavi şekline karar verebilmek için hastalığın yayılım derecesinin belirlenmesi gerekir. Bu amaçla tomografi, ultrason, endo ultrason, MR ve PET gibi tetkiklere başvurulabilir.

Tedavi Yöntemleri

Kalın bağırsak kanserinin ana tedavi yöntemi cerrahidir. Ancak bazı hastalarda ameliyat öncesi veya sonrası kemoterapi veya radyoterapi (ya da birlikte) uygulanabilir.

  • Minimal Invaziv Cerrahi

Kalın bağırsak kanseri tedavisinde geçmişte ameliyatın tek yolu hastanın karnına yapılan ve uzunlukları 40-50 cm'ye kadar ulaşabilen kesilerdi. Bugün laparoskopik cerrahi, tek port cerrahi ve robotik cerrahi gibi yöntemler kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde kullanılmaktadır.

  • Karından Dışkılama (Torbaya Dışkılama)

Kalın bağırsağın rektum adı verilen son bölümü dışında ameliyat sırasında bağırsağın belli bir bölümü çıkarıldıktan sonra her iki uç tekrar birbiri ile birleştirilir. Bu hastaların bir kısmında birleştirilen yer iyice iyileşene kadar geçici bir süre (6-8 hafta ) ince bağırsak dışarı alınabilir. Bu hastalar büyük abdestlerini normal yolla yaparlar. Anüse yakın kanserlerde ise anüs iptal edilerek, bağırsak karın duvarına ağızlaştırılır. Bu şekilde hastanın karın duvarına yapıştırılan bir torbaya dışkılaması (kolostomi) sağlanır. Bugün bu ameliyat geçmişe oranla çok daha az hastada ( tüm kalın bağırsak kanseri hastalarının %5 'inde) gerekmekte, hastaların büyük bölümü büyük abdestlerini normal yoldan yapmaktadırlar. Kalın bağırsak kanseri ameliyatında sadece kalın bağırsaktaki tümörün çıkarılması yeterli olmayabilir. Kanserin yayılma olasılığı olan lenf bezlerinin ve varsa; başka organları tutmuş kanserli dokuların da tamamen çıkarılması gerekir. Ameliyat alanında çok az da olsa kanserli doku kalırsa, hastaların çoğunda hastalık bir süre sonra tekrarlayabilir.

Karın İçine Yayılmış Kalın Bağırsak Kanseri

Karın zarına yayılma çok yaygın değil ise bu hastalar ameliyat ve aynı esnada yapılan kemoterapi ile tedavi edilebilirler (Sitoredüktif cerrahi + Isıtılmış kemoterapi - HIPEC) tedavisi olumlu sonuçlar verir.

Kalın Bağırsağı Tıkamış Kanserlerde Tedavi Prosedürü

Bazı kalın bağırsak kanserleri bağırsak tıkanıklığına yol açtıktan sonra tespit edilebilir. Bu hastalar acil olarak ameliyat edilebilir veya tıkanan bölgeye bir stent yerleştirilerek tıkanıklığın giderilmesi sağlanır. 

Kalın Bağırsak Kanseri Önlenebilir Mi?

Kalın bağırsak kanseri erken evrede yakalandığında tedavisi mümkün olan hastalıklardan biridir. Kanser, erken evrede ya da daha iyisi hiç oluşmadan tespit edilmelidir. Şikâyeti olan hastaların hemen doktora başvurması tabi ki çok önemlidir ama şikâyet oluşturmuş kalın bağırsak kanserlerinin çoğu maalesef erken evreyi geçmiş olur. Bu nedenle hiçbir şikayet olmasa da, 50 yaşından itibaren sağlıklı insanların belli aralıklarla tarama testlerine girmesi önemlidir. 

Mide ve Kolon Cerrahisi Filmi

Uygulamalarımız

Soru - Cevaplar

World Of Clinic olarak kişisel verilerinizin güvenliğine büyük önem vermekteyiz

Detaylı Bilgi